Emekliler sesini siyasilere duyuramıyor

Hukuk Fakültesi Kocatepe Salonu'nda gerçekleştirilen Konferansa, KKÜ Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK Emekliler Derneği Genel Başkanı Remzi Karataş, Kırıkkale Baro Başkanı Av. Mutlu Korkmaz, Kırıkkale Belediye Başkan Yardımcısı Recep Sefer, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı İsmail Ertüzün, Kırıkkale Sosyal Güvenlik İl Müdürü Hüseyin Akturan, Kırıkkale Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Ferhat Metin, HAK Emekliler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kılıç, Emekli Memur-Sen Başkanı Ali Küçükkösen, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

EKONOMİK ZORLUKTAN EN ÇOK EMEKLİ ETKİLENDİ

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Cavit Demiral yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Cavit Demiral, “ Bilindiği üzere 2024 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından "Emekliler Yılı" olarak ilan edilmiştir. Burada amacın yalnızca emeklilerimizin hatırlanması ve onore edilmesi olduğunu düşünmüyoruz. 2024 yılının emekliler yılı ilan edilmesinin altında yatan asıl amacın, ülke için uzun yıllar çalışıp emek harcayıp ülke kalkınmasına katkıda bulunmuş olan insanlarımızın hak etmiş oldukları hayat standardına kavuşturulması, yaşam kalitelerinin artırılması, çalışma hayatı sonrası sağlıklı, huzurlu ve dingin bir yaşam güvencesinin sağlanması olduğuna inanıyoruz. Pandemi sonrası küresel olarak oluşan zorlu ekonomik koşullar elbette ülkemizi de etkilemektedir. İçerisinde bulunduğumuz ekonomik zorlukların toplumun bütün kesimlerini olduğu gibi emeklilerimizi de olumsuz olarak etkilediği ortadadır. Yaşanan ekonomik zorluklardan en çok emeklilerimizin etkilendiğine inanıyorum. Emekli örgütlenmesinin zayıf olması nedeniyle seslerini yeteri kadar duyurmakta ve taleplerini siyasal iktidara doğrudan iletmekte zorluklar yaşamaktadır. Bunun sonucu olarak emeklilerimiz her seçim dönemi siyasal tartışmaların bir aracı olarak gündeme gelmektedir. Bu nedenle emeklilerin güçlü bir örgütlenme yapısının demokratik sistemin sağlıklı işleyişi bakımından önemli olduğuna inanıyorum. Son olarak emeklilerimizin sosyal ve ekonomik durumlarının daha iyiye götürülmesi, yaşam kalitesinin artırılması amacıyla ilan edildiğini düşündüğümüz 2024 Emeklilik yılının bu amaçlara ulaşacağına olan temennimi belirterek, bu panelin de bu amaçlara katkı sağlayacağına inanıyor ve katılımlarınızdan dolayı herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

ADİL PAŞLAŞIM İSTİYORUZ

Gazze katliamını anarak sözlerine başlayan HAK EMEK-DER Genel Başkanı Remzi Karataş, “Malumunuz ülkemizdeki emekli sayımız 16 milyonun üzerinde. Emeklilerimiz, toplumumuzda önemli bir sivil toplum grubunu temsil etmekte. Demokrasilerde, sivil oluşumlar; sağlıklı bir toplum yapısı için vazgeçilmez unsurlardan bir tanesi. Dolayısıyla toplumun büyük bir bölümünü temsil eden bir yapı; içerisinde bulunduğu hukuki, sosyal ve ekonomik koşulları göz ardı edilmesi elbette düşünülemez. İşte HAK EMEK-DER; emeklilerin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durumların araştırılması, sorunların ortaya konulması, hak ve menfaatlerinin bütün demokratik ortamlarda dile getirilmesi, savunulması amacıyla kurulmuş bir sivil toplum örgütüdür. Kuruluş amacımız; emeklilerimizin menfaatinin geliştirilmesine yönelik olarak bilimsel çalışmalar, araştırmalar yapmak, raporlar hazırlamak, emeklilerimizin hak ve menfaatlerini korunmasına yönelik politikalar geliştirmektir. Yapacağımız çalışmalarda ülkemizin kalkınmasını ve menfaatlerini göz ardı etmeden emeklilerimizin sorunlarına çare olmayı, onların sorunlarına çözüm aramayı temel ilke olarak görüyoruz. Refahın adil bir şekilde paylaşıldığı bir sistem içerisinde yaşamak en büyük amacımız. Bu amaç doğrultusunda emeklilerimizin sesi olmak üzere yola çıktık ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sivil Toplum Örgütü olarak; sorunlarımızı, çözüm önerilerimizi tespit edip siyasal iktidara meşru zeminlerde politikamızı sunmak istiyoruz. Bu nedenle bugünkü benzeri bilimsel çalışmalarla emeklilerimizin durumunu, sorunlarını ülke ekonomisinden almış oldukları payın adil olup olmadığını araştırmak, tartışmak ve sorunları bilimsel yönden ortaya koymak istiyoruz. Bu nedenle böyle çalışmaları cani gönülden destekliyoruz.” dedi.

ÖRGÜTLÜLÜĞÜ GETİRECEĞİZ

Türkiye’deki emeklilik sistemi hakkında bilgi veren HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, “Türkiye dünden bugüne neyi başardı, sosyal güvenlik konusunda neleri ileriye götürdük, hangi başarılarımız var, sorunlarımız neler ve bunların çözümü genel olarak tartışılacaktır. Türkiye gerçekten son 20 yılda önemli mesafeler aldı her anlamda. Sosyal Güvenlik Sistemimizde de özellikle genel sağlık sigortası, toplumumuzun yaklaşık yüzde 90’ınını kapsayan şekilde olması yurttaşlarımızın büyük bir bölümünü sosyal güvenlik şemsiyesinin altında olmasını sağlamak önemli bir adımdı. Bunu Türkiye ciddi ölçüde kazandı. Sosyal Güvenlik Kurumunun başarı hikayesi elbette dünden bugüne geldiğimiz noktada ciddi mesafeler kat etti, önemli riskler üstlendik. Bizler HAK-İŞ olarak bütün vatandaşlarımızı sosyal güvenlik sisteminin şemsiyesi altına alacağız, bunların temel hakları sigorta; sosyal güvenlik hakkı bir temel anayasal haktır. Bu hakkın verilmesini sağlayacağız. Örgütlülüğü gerçekleştireceğiz. Örgütlülükle 6331’in kapsamına alınması, iş kanunu kapsamına alınması, bu insanların bu ülkede vatandaşlık haklarının ona sağladığı sendikalara üye olmak, sigortalı olmak aynı zamanda işçi olmak vasıflarını kazanması bize ciddi kazanımlar sağlayacak. Dünyadaki gelişmişlik endeksine göre, Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliği bakımından dünyanın en alttan dördüncü sırasında yer alıyor. Aslında geçmişte bu noktada değildik.” diye konuştu.

ASLA UMUTSUZ OLMAYACAĞIZ

Türkiye’nin her türlü zorluğu aşabilecek güçte olduğunu belirten HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, “Zorluklar var ama ülkemize güveneceğiz. Zorlukları aşmak için beraber ve birbirimizi üzmeden çalışacağız. Fedakarlığı hep belli kişilerden istememek gerekiyor. Ülkemizin potansiyelinin farkındayım. Asla umutsuz değiliz ama sorunları aşarken işçilerimizle, işverenlerimizle, emekçilerimizle hep birlikte sorumluluk almalıyız. Bu devletin temeli adalet üzerine ise adaletli olmalıyız. Sosyal Güvenlik Sistemimizin ve emeklilik sistemimizin bu panelde bütün bunlara atıfta bulunarak yeni bir Türkiye fotoğrafını gerçekleştirmemiz gerekiyor. Sadece sorunları tartışıp çözümleri ıskalarsak, çözüm önerilerinde yeterli seviyede olmazsak sadece eleştiri ile sorunları çözemeyiz. Burada elde ettiğimiz çözüm önerilerimizi büyüklerimizle, yöneticilerimizle paylaşacağız ve inşallah sorunları çözeceğiz. Geleceğimizin aydınlık, toplantının başarılı geçmesini diliyorum. Katkı veren herkese teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

GELECEĞİMİZE KATKI SAĞLAYACAK PANEL

Ülkemize katkı sağlayacak konularda farklı kurum ve kuruluşların iş birliği yapmasını ve görüş alışverişinde bulunmasını geleceğimiz adına önemli bulduğunu ifade eden KKÜ Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, “ Bizler burada emeklilerden ziyade gençlerimizi ve onların geleceğini konuşuyoruz. Benim yaşım 60’ı geçti. Sayın Cumhurbaşkanımızın uzun süredir söylediği “en az 3 çocuk” tavsiyesine bazı kesimler kızıyordu. Bakanlıkta 6,5 yıl görev yapmış biri olarak bunun temelsiz bir istek olmadığını, dikkate almamız gereken bir şey olduğunu biliyorum. 2013 yılında yaş ortalamamız 29 iken şu anda maalesef 33. Sevgili gençler, 11 yıl için bu çok büyük bir rakam. Bizim bu ortalamayı aşağıya çekmemiz gerekiyor. Burada da öncelikli sorumluluk sizlere düşüyor. HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hak Emekliler Derneği gibi kuruluşların yaptığı iş hayatını ve hayatı okuyan, geçmişin ve günümüzün değerlendirmesini yapan çalışmaları çok değerli buluyorum. Herhangi bir problemin, bir organizasyon veya örgütlenmenin sorunları üzerinde mutlaka ilintili bir bakanlık veya bir kurum var. Çalışma Bakanlığının en önemli kuruluşu olan Sosyal Güvenlik Kurumu gibi. Herhangi bir konuda sorun varsa, bir iyileştirme yapılmak isteniyorsa sivil toplum ve paydaşların görüşleri alınır. Yapılan çalışmalar ve görüşmeler neticesinde önemli sonuçlar elde edilir. Bu sonuçların bazıları hemen hayata geçirilemez ama Türkiye’nin önümüzdeki yıllarına damga vuracak planların hazırlanmasında bu tartışmalar, çalışmalar devreye giriyor. Farklı şeyleri söyleyenlerin bir araya gelerek konuşması güzel sonuçlar ortaya çıkmasına vesile oluyor. Bugünkü panelimiz de buna vesile olacak. Bu panelin çıktıları geleceğinizi yönlendirmenize katkı sağlayacaktır ve bu anlamda önemli bir adım olacaktır. Dolayısıyla sadece sorunları değil var olan sistemi nasıl daha iyi hale getireceğimizi konuşmalıyız. Üniversitemize her ay bir ak saçlımız gelir ve gençlerimizle bilgi ve tecrübesini paylaşır. Gençlerimizin hayatta daha doğru adımlar atması adına bu tecrübe paylaşımını çok değerli buluyorum. Emeklilik lafı ilginç aslında. Bir organizasyondan ayrılma olayına emekli olmak diyoruz. İnsan hayatında emeklilik yoktur. Ölüm gelene kadar çaba sarf edeceğiz. Resmi çalışma süremizi doldurduktan sonra toplumumuza nasıl katkı sunabileceğimize bakmamız lazım. Mutlak surette yaş almış olanları dinlememiz gerekir. Hayattan emeklilik yoktur. Bulunduğun durumdan ya da konumdan emekli olmak vardır. İnşirah suresinde mealen bir işi bitirdiğinizde başka bir işe başlayın buyuruluyor. Hayatımızın boyunca üretmek zorundayız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından, Türkiye Yüzyılında Emeklilik Paneli ’ne geçildi.